Okb' li bireyler hiçbir zaman iyileşemeyeceklerini ve bundan dolayı psikoloterapinin fayda sağlamayacağı yönünde hatalı düşüncelerini bir çok kez gözlemledik. OKB etkin bir psikoterapi ile iyileşeme olur. OKB tanısını alan bireyler akıllarına takıntılı düşünce geldiğinde düşüncenin vermiş olduğu kaygı ile yüzleşmek yerine takıntılı düşünceyi uzaklaştırmak için ritüel dediğimiz takıntılı davranışlar sergilerler. Böylece her takıntılı düşünce geldiğinde kişi kendini rahatlatmak için ritüel davranışı sergiler. Örneğin, temizlik takıntısı olan bireyin aklına “ çocuğum dışardan geldi, ya ona bir mikrop bulaştıysa, ya bu mikroptan hastalanıp bir şey olursa ” düşüncesi gelir ve OKB kişi hemen çocuğu saatlerce temizlemeye başlar. Temizledikten sonra biraz rahatlar ama takıntılı düşünce tekrar gelir ve kişi tekrar uzaklaştırmak için yoğun bir çaba gösterir. Böylece bir kısır döngü içinde dönüp durur. OKB li birey bunları yaşarken çevresindeki insanlar kişinin davranışlarını yadırgamaya başlar. Onu anlamamaya başlarlar. Bunların hepsi OKB li bireyi hem fiziksel hem de duygusal olarak yıprattığından dolayı artık iyileşemeyeceğine inanır. Diğer bir nokta ise OKB li bireyler yoğun şekilde ritüel davranışı gerçekleştirmeye yönelik zaman harcadıkları için diğer işlerini yapamazlar. Bütün OKB li bireylerin bilmesi gereken şey şudur: Siz her ne kadar takıntılı düşüncelerinizden kaçarsanız o kadar takıntınız artar. Bundan dolayı korku ile yüzleşip esasında takıntının bir düşünce olduğunu farkedeceksiniz. Onlarca OKB li danışanlara verdiğimiz terapide şunu çok net tecrübe ettik; okb li bireyler takıntının birer düşünce olduğunun birçoğu farkında değil. Farkında olmadığı için her takıntı geldiğinde sanki yüzde yüz gerçekmiş gibi ve sanki korkulan durum olacak gibi bir inanış söz konusu. Etkin bir psikoterapi desteği ile üstesinden gelmeniz olanağı var. Sadece bu sıkıntının çözümü olduğunu bilmeniz gerekiyor.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur.
Obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) sahip hastalar, kontrol edemedikleri düşünceleri, korkuları veya imgeleri saplantı halinde yaşarlar. Bu durum hem kendileri hem de çevresindekiler için son derece rahatsız edici olabilir.
Bu düşüncelerin ürettiği kaygı, gerginlik, kendini tekrarlayan davranışları, ritüeller veya rutinlerin zorunlu hale gelmesine neden olur. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları tüm bu zorunlulukları, takıntılı düşünceleri önlemek veya ortadan kaldırmayı sağlamak amacıyla tüm bunları bir rutin haline getirir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları takıntılarını görmezden gelmeye ya da durdurmaya çalışsa da bu durumu engelleyemeyeceği gibi endişelerini de artırır. Kişi, stresini hafifletmek için zorlayıcı eylemlerde bulunmaya başladıkça kendin zorlar. Takıntılı düşünceler veya dürtülerden kurtulmaya çalışsalar da bu durum bazen daha kötü sonuçlara neden olabilir.
