Problemi Anlamak Mı, Çözüme Odaklanmak Mı : Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi

Problemi Anlamak Mı, Çözüme Odaklanmak Mı : Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi

Psikoterapinin ne olduğunu anladıktan sonra bir de farklı psikoterapi yaklaşımlarını anlamak yarar sağlayabilir. Netice olarak birçok psikoterapi yöntemi vardır ve en azından bir kısmına aşina olmak iyi gelebilir. Bu vesileyle siz de psikoterapi yöntemlerini tanıyarak, bu süreci daha bilinçli bir şekilde yönetebilirsiniz. 

İlk olarak “Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi” ile başlangıç yapalım. 

Bu terapi yöntemi, soruna ve sorunun kaynağına odaklanmaktan çok, çözüme odaklanır. Örneğin evliliklerine çatışmaların hakim olduğu bir çifti ele alalım. Bu terapi yöntemi ile terapide sorunun nasıl ortaya çıktığını ele almak yerine, bu sorunun bir daha yaşanmaması için çözüm yolları bulma üzerine odaklanılır. Ardından bu çifte, “Bu sorunun bir daha ortaya çıkmaması için neler yapılabilir?” sorusu yöneltilir. 

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi yöntemine göre geçmiş yaşantılar geçmişte kalmıştır ve artık geçmişe dair yapılacak bir şey yoktur. Bu sebeple terapi, geçmiş ve şimdiye odaklanmaktan çok, geleceğe odaklanır çünkü gelecek henüz daha gelmemiştir ve üretilen çözümler geleceği şekillendirecektir. Bu terapi yöntemine göre problemi çözmek, probleme odaklanmak, beraberinde çözümü getirmeyebilir. Vermiş olduğumuz çift örneğinden devam edecek olursak ; farz edelim ki aralarındaki sorun yemeğin neden hazır olmadığı ile ilgili olsun. Eşler arasındaki bu sorun giderek büyür ve sözlü kavgaya dönüşür. Burada bir irdeleme yaptığımızda, problemin eşlerin birbirlerine anlayış göstermedikleri ve sağlıklı tartışma yapamadıkları sebebiyle ortaya çıktığı söylenebilir fakat probleme odaklanmış olmak herhangi bir çözümü beraberinde getirmez. Yalnızca problemin ne olduğunu ve nasıl ortaya çıktığını açıklar. Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi’nin temelini oluşturan unsurlardan birisi budur. Probleme odaklanmak yerine çözüm üretmeye odaklanılır çünkü problemi anlamak demek çözüm bulmuş olmak değildir. 

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi, bunların yanı sıra istisnai durumlara da odaklanır. Yani bu terapi yöntemine göre kişinin sorununun ortaya çıkmadığı bir durum muhakkak vardır ve bu istisnai durumlara yoğunlaşılır. El yıkama kompulsiyonunun olduğu bir danışan düşünelim. Bu danışanın muhakkak elini yıkamadığı bir an olduğuna inanılır ve bu an veya anlar tespit edilmeye çalışılır. Danışana bu sorununun ortaya çıkmadığı bir zaman olup olmadığı sorulur, bu durum irdelenir ve örneğin en sonunda da danışanın yemek yerken elini yıkamadığı çünkü o an yemek yemekle meşgul olduğu ortaya çıkarılır. İşte bu istisnai bir durumdur ve bu istisnai durumda o sorun ortada yoktur. Bu durum incelenerek danışanın o an ki duygu, düşünce ve davranışları üzerine konuşulur çünkü bunu yapmak çözüm için ipuçları sunacaktır. Ardından bu istisnai durumların daha sık yaşanması için neler yapılabileceği üzerine konuşulur. 

Psikoterapi yöntemleri birbirlerine göre farklılıklar gösterseler de ortak oldukları bir nokta vardır : İş birliği. Yani danışanın da istemesiyle ancak bir değişim elde edilebilir. Terapist ve danışan iş birliği içerisinde çalışır. Hatta Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi yöntemi danışanları bir uzman olarak kabul eder çünkü onlar da tecrübe eden kişi olarak sorunlarının uzmanıdırlar. Bu sebeple danışanın da iş birliğine ihtiyaç vardır. 

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi’yi aktarmak için bu anlatılanlar elbette yeterli değildir fakat zihninizde bir şablon oluşması için yeterli olabilir. Siz de çözümün bir parçası olmak istiyorsanız, işte tam da şu an sıra sizde.

 

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Radiye Mahabat Seyda

Merhaba, Ben Radiye Mahabat Seyda. Lisans eğitimimi İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde psikoloji alanında tamamladım. Akabinde ''Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi'', ''Mindfulness & Kabul ve Karar...