Ülkemizde özellikle üniversite öğrencileri yetersiz ve dengesiz beslenme açısından riskli grupta yer almaktadır. Üniversiteye başlamayla birlikte ilk evden ayrılışının gerçekleşmesi, gençlerin üniversite ortamında kendisini daha özgür hissetmesi ister istemez beslenme alışkanlıklarını da değişime uğratıyor. Üniversite öncesi evinde düzenli ve dengeli beslenen bireyler bu ortam ve koşulları üniversite hayatında bulamayabiliyor. Sıklıkla bireyler zamanım yok, iştahım yok, isteğim yok gibi çeşitli nedenlerle özellikle kahvaltı etmeyip gün içerisinde öğün atlayabiliyorlar. Burada gençleri etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi de yaşadıkları yer oluyor.
Gençlerin yetersiz ve düzensiz beslenmesinin nedenleri arasında yaşam koşullarının dışında fiziksel olarak güzel görünme istekleri de ön plana çıkıyor. Bazı bireyler için özellikle de kız öğrenciler için toplumun idealize ettiği beden kriterlerini karşılamak son derece önemli olmaktadır. Toplumun idealize ettiği beden kriterinde olmamak, karşı cins tarafından beğenilmemek, çekici bulunmamak ve reddedilmek gibi faktörler bireylerin bu durumları kendi vücut şekilleriyle ilişkilendirmesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda ise bireyler kendi bedenlerini ön plana çıkarmaktadır. Bireyin kendi fiziksel görünüşüne ilişkin kaygı durumu yaşaması, bedeninde takıntılı düşünceler oluşturmasına, kendi bedenine ilişkin yanlış inanış ve düşüncelere sahip olmasıyla birlikte yeme ve beden algı bozukluğu gibi çeşitli psikolojik problemlere davetiye çıkarmaktadır.
Bu bozukluklardan biri olan Aneroksiya Nevroza, bireyin sağlığını bozacak kadar çok zayıf olmasına rağmen kendisini şişman olarak algıladığı bir bozukluktur. Bu bozukluk genellikle bireyin kilo verme girişimleriyle başlamakta özellikle de diyet yaparken öncelikle tatlının kesilmesi zaman içerisinde ise git gide diğer yiyeceklerin de azaltılmaya çalışılmasıyla süren bir bozukluktur. Bir diğer bozukluk olan Bulimia Nevroza ise bireyin tıkanırcasına yedikten sonra hissettiği suçluluk duygularıyla birlikte yediklerini dışarıdan müdahale edilerek çıkardığı bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Bu bozukluk özellikle ergenlik döneminde başlamakta, kişi daha rahat yemek yiyebilmek adına sosyal çevresinden uzaklaşmakta, yalnız ya da gizli yemek yemeyi tercih etmekte ve depresif duygu durum belirtileri gösterebilmektedir.