Etkili Ders Çalışma

Etkili Ders Çalışma

Daha Çok Değil Daha Etkili Çalışın Çalışma alışkanlıklarınızın yeterince etkili olmadığını düşündüğünüz oluyor mu? Sınavlarda performansını yükseltebilmek için neler yapabileceğini merak ediyor musun? O halde etkin ders çalışma stratejilerine bir bakalım. Okumak ders çalışmak değildir! Metinleri veya notları okumak ve defalarca okumak, materyalle aktif olarak ilgilenmek değildir. Bu sadece notlarınızı yeniden okumaktır ve tekrar tekrar okumak zihninizi karıştırıp daha çabuk unutmanıza yol açmaktadır. Okumayı ön çalışmanın önemli bir parçası olarak düşünün, ancak bilgiyi öğrenmek, materyalle aktif olarak ilgilenmeyi gerektirir. Aktif çalışma, derslerle bağlantı kurmayı, örnekler oluşturmayı ve kendi öğrenmenizi düzenlemeyi içeren metinden anlam oluşturma sürecidir. Aktif çalışma, metni vurgulamak veya altını çizmek, yeniden okumak veya ezberlemek anlamına gelmez. Nasıl aktif çalışılır? Konuya göre bir çalışma kılavuzu oluşturun. Soruları ve sorunları formüle edin ve eksiksiz cevaplar yazın. Kendi testinizi oluşturun. Kendi öğretmenin ol: Bir sınıfa anlatır gibi bilgileri kendi kelimelerinizle yüksek sesle söyleyin. Kendi deneyimlerinizle ilgili örnekler türetin. Konuyu açıklayan kavram haritaları veya diyagramlar oluşturun. Kavramları temsil eden semboller geliştirin. Teknik olmayan dersler için (örneğin, İngilizce, Tarih, Psikoloji), büyük fikirleri anlayın, böylece onları açıklayabilir, karşılaştırabilir ve yeniden değerlendirebilirsiniz. Teknik dersler için problemler üzerinde çalışın ve adımları ve neden işe yaradıklarını açıklayın. Soru, kanıt ve sonuç açısından çalışın: Öğretmen tarafından sorulan soru nedir? Sundukları delil nedir? Sonuç nedir? Organizasyon ve planlama aktif olarak çalışmanıza yardımcı olacaktır. Bir test için çalışırken, önce materyallerinizi düzenleyin ve ardından konuya göre aktif incelemeye başlayın. Örneğin, bir konu için tüm materyalleri (örn. PowerPoint notları, ders kitabı notları, makaleler, ev ödevi vb.) toplayın ve bir yığın halinde bir araya getirin. Her yığını konuyla etiketleyin ve konulara göre çalışın. Çalışma döngüsünü anlayın : Çalışma Döngüsü, çalışmanın farklı bölümlerini parçalara ayırır: ön izleme, derse katılma, gözden geçirme, çalışma ve anladığınızı kontrol etme. Her adım bir bakışta apaçık görünse de çoğu zaman öğrenciler kestirme yollara başvurmaya çalışır ve iyi öğrenme fırsatlarını kaçırır. Örneğin, dersten önce bir okumayı atlayabilirsiniz çünkü öğretmen sınıfta aynı konuyu işliyordur; bunu yaparak, hem okuyarak hem de dinleyerek öğrenme fırsatını kaçırabilirsiniz. Bu döngünün tüm aşamalarının önemini anlamak, etkili bir şekilde öğrenme fırsatlarını kaçırmadığınızdan emin olmanıza yardımcı olacaktır. Takviminizin kontrolünü elinize alın Programınızı ve dikkatinizi dağıtan şeyleri kontrol etmek, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Takviminizin kontrolü sizdeyse, ödevlerinizi tamamlayabilecek ve çalışmalarınızın zirvesinde kalabileceksiniz. Aşağıda, takviminizin kontrolünü ele geçirme adımları yer almaktadır: Her hafta aynı gün (belki Pazar geceleri veya Cumartesi sabahları) o hafta için programınızı planlayın. Her dersi gözden geçirin ve o hafta her ders için neyi tamamlamak istediğinizi yazın. Takviminize bakın ve işinizi tamamlamak için kaç saatiniz olduğunu belirleyin. Listenizin, sahip olduğunuz süre içinde tamamlanıp tamamlanamayacağını belirleyin. (Her ödevi tamamlamak için beklenen süreyi koymak isteyebilirsiniz.) Gerektiğinde ayarlamalar yapın. Örneğin, çalışmanızı tamamlamanın tahmini saatten daha uzun süreceğini fark ederseniz, muhtemelen okumalarınızı öncelik sırasına koymanız gerekecektir. Ödevleri tamamlamayı planlarken takviminize kalemle yazın. Her gece yatmadan önce bir sonraki günün planını yapın. Bir planla uyanmak sizi daha üretken yapacaktır. "Kolay" haftalara dikkat edin. Bu fırtına öncesi sessizliktir. Daha hafif çalışma haftaları, konularda ilerlemek veya uzun projelere başlamak için harika bir zamandır. Ödevlerde ilerlemek veya büyük projelere veya makalelere başlamak için fazladan saatleri kullanın. Aslında, her gün derslerin her biri için biraz çalışma yapmak tercih edilir. Her gün ders başına 30 dakika harcamak haftada üç saate kadar çıkar, ancak bu süreyi altı güne yaymak, hepsini üç saatlik uzun bir oturuma sıkıştırmaktan daha etkilidir. Yoğun olmak iyidir Daha kısa, yoğun çalışma süreleri, uzun süreli çalışmalardan daha etkilidir. Aslında, en etkili çalışma stratejilerinden biri, çalışmayı çoklu oturumlara dağıtmaktır. Yoğun çalışma seansları 30 veya 45 dakikalık seanslar sürebilir ve aktif çalışma stratejilerini içerebilir. Örneğin, kendi kendini test etme, çalışmanın yoğunluğunu ve öğrenmenin verimliliğini artıran aktif bir çalışma stratejisidir. Ancak, kendi kendini test etmek için saatler harcamak muhtemelen dikkatinizin dağılmasına ve dikkatinizi kaybetmenize neden olabilir. Öte yandan, 45 dakika boyunca ders materyali üzerinde kendinizi test etmeyi ve ardından bir mola vermeyi planlıyorsanız, dikkatinizi sürdürmeniz ve bilgileri tutmanız çok daha olasıdır. Üstelik, daha kısa fakat daha yoğun seanslar muhtemelen ertelemeyi önlemek için gereken motivasyonu sağlayacaktır. Aynı anda birden fazla işe odaklanmayın Daha çok değil, daha akıllıca çalışmak için çalışma seanslarınız sırasında dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmanız gerekir. Çoklu görevin (örneğin, ders çalışırken mesajlara yanıt verme) materyali öğrenmek için gereken süreyi artırdığı ve öğrenme kalitesini düşürmektedir. Bilgisayarınıza ödev için ihtiyacınız yoksa, kullanmayın. Telefonunuzu kapatın. Yoğun çalışmayı bir sosyal medya molasıyla ödüllendirin (ancak molaya çok fazla zaman ayırmadığınızdan emin olun!). Ara vermek iyidir Önemli olan ne kadar süre çalıştığınız değil, çalışma sürenizi nasıl kullandığınızdır. Uzun çalışma saatleri konsantrasyon eksikliğine ve dolayısıyla öğrenme ve akılda tutma eksikliğine yol açar. Çalışmayı birkaç güne ve haftaya kısa sürelere yaymak için programınız üzerinde kontrol sahibi olmanız gerekir. Günlük olarak tamamlanacak görevlerin bir listesini tutmak, her ders için düzenli aktif çalışma oturumları ayarlamanıza yardımcı olacaktır. Her gün her ders için bir şeyler yapmaya çalışın. Her hedefe ne kadar zaman ayırmayı planladığınız konusunda net ve gerçekçi olun; listenizde gün içinde makul bir şekilde tamamlayabileceğinizden daha fazla hedef olmamalıdır. Örneğin, matematik konularını bir güne sığdırmak yerine her gün küçük parçalar halinde çalışabilirsiniz. Tarihte, her gün 15-20 dakikanızı ders notlarınızı aktif olarak çalışarak geçirebilirsiniz. Böylece çalışma süreniz yine aynı uzunlukta olabilir ama sadece bir derse hazırlanmak yerine tüm derslerinize kısa sürede hazırlanacaksınız. Bu, odaklanmanıza ve bilgiyi daha uzun süre hatırlamanıza yardımcı olacaktır. Konuları daha derinden öğrenmenin yanı sıra, çalışmanıza ara vermek ertelemeyi önlemeye yardımcı olur. Pazartesi günü dört saat sizi zorlayan bir projeyle yüzleşmek yerine, her gün 30 dakika bu projeyle yüzleşebilirsin. Zorlu bir proje üzerinde çalışmak için daha kısa, daha tutarlı süre muhtemelen daha kabul edilebilir olacak ve son dakikaya ertelenme olasılığı daha düşük olacaktır. Son olarak, sınıf için bir materyali (isimler, tarihler, formüller) ezberlemeniz gerekiyorsa, bu materyal için bilgi kartları hazırlamak ve bir uzun ezber seansı yerine gün boyunca periyodik olarak gözden geçirmek en iyisidir.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Gönül Özsöz

Psikolojik Danışman/Aile Danışmanı Gönül ÖZSÖZ, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun olmuştur. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde başlad...