Bir Destek : Travma Nedir, Kişi Travmalardan Nasıl Etkilenebilir ve Travma İle Nasıl Baş Edilebilir?

Bir Destek : Travma Nedir, Kişi Travmalardan Nasıl Etkilenebilir ve Travma İle Nasıl Baş Edilebilir?

Ülkemizde yaşanan üzücü deprem olayları sebebiyle hem psikolojik hem fizyolojik açılardan oldukça zor dönemlerden geçmekteyiz. Maddi ve manevi anlamda mücadele içerisindeyiz. Bu sebeple bir psikolog olarak travmaya dair bilgi vermenin kıymetli olabileceği kanaatindeyim. 


Deprem gibi doğal afetler insan için başlı başına stres faktörü olabilir ve kişi Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) dediğimiz ağır anksiyete belirtileri gösterebilir. 


Stres, karşılaştığımız bir durumu, kendi baş edebilme becerilerimizden daha büyük olarak değerlendirdiğimiz vakit ortaya çıkan kaygı verici veya tehdit verici bir histir diyebiliriz. Tam da bu noktada vücudumuz ve psikolojimiz stres faktörü ile baş edebilmek için uyarılmış bir duruma geçer. Örneğin kişi her an deprem olacakmış gibi, sürekli sallanıyormuş gibi hissedebilir veya seslere dair aşırı  duyarlı hale gelebilir. Aslında böyle bir durumda psikolojimiz bizi tetikte tutmaya çalışarak, tehlikeye karşı farkında olmamızı sağlamaya çalışmaktadır ve bizi korumak istemektedir. Örneğin rüzgar sebebiyle sallanan pencerenin normal şartlar altındayken rüzgar sebebiyle sallandığını biliriz  fakat travmatik bir olay yaşadıktan sonra böylesine normal bir duruma tehlike anlamı atfetme ihtimalimiz yükselir. Burada gerçekleşen olay psikolojimizin bizi uyararak, korumaya çalışmasıdır. Bu sebeple kendinizi daima tetikte hissediyor olmamız, psikolojimizin o an ki olağan işleyişidir. Elbette bu olağan işleyiş, durumun ilerlemesi ve aşırılaşmaya başlaması ile olağan dışılık kazanabilir ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu dediğimiz psikolojik rahatsızlık ortaya çıkabilir. 


Travma Sonrası Stres Bozukluğu, aşırı stres yaratan bir travmanın sonrasında özgün birtakım belirtilerin ortaya çıkmasıyla gelişen bir bozukluktur. Kişinin stres yaratan olaya tepkisi aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme şeklindedir. Travmatik olayların oluşturduğu stres, bu olaya birebir maruz kalan kişiyi etkisi altına alabileceği gibi, bu olaya maruz kaldığını gören kişi veya kişileri de etkisi altına alabilir. Yani travmaya dair stres geliştirme durumu sadece yaşayanı değil, tanık olanı da etkileyebilir. Örneğin depreme maruz kalmış kişilerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu gelişebilir fakat aynı zamanda bir yakınımızın bu durumdan etkilenmiş olması veya haberlerden görmüş olmamız bile bizde TSSB geliştirebilir.

TSSB esnasında : 
-Kişi travmatik olayı anımsayarak, zihnen sürekli yeniden yaşayabilir.
- Kişi, travmaya eşlik etmiş uyaranlardan kaçabilir. Örneğin bir depremzede, yakını/yakınları depremzede olan kişiler, haberlerden olayı takip eden kişiler uzun binalardan uzak durabilirler, eve girmek istemeyebilirler, olayın gerçekleştiği esnada çevresinde bulunan eşyalardan uzak durmak isteyebilirler...
-Kişinin genel tepki düzeyinde azalma veya artma meydana gelebilir. Örneğin kişi en ufak sese veya en ufak hareketlenmeye karşı aşırı tepkiler gösterebilir (bağırabilir, öfkelenebilir, ağlayabilir...). Diğer taraftan da kişi çevresinde gelişen olaylara karşı tepkisiz kalabilir, donuklaşabilir.
-Kişide konsantrasyon güçlükleri ve uyku problemleri meydana gelebilir.
Travmatik olaylar insanın olağan deneyim yelpazesinin dışında olan olaylardır. İnsanın kavrayışının dışındadırlar. İnsanın kendisini güvende hissettiğine dair olan inancı sarsılabilir. 


Travma Sonrası Stres Bozukluğu İle Başa Çıkabilmenin Yolları Neler Olabilir?
-Öncelikle iyi bir sosyal destek görmek, stres tepkilerinin azalmasında yardımcı rol oynamaktadır. 
-Travmaya maruz kalmış bireylere karşı sosyal destek sunmak - örneğin kişiyle olan bağı devam ettirmek, yanında olduğunu hissettirmek/göstermek, telkin etmek- ciddi anlamda ruh sağlığını koruyucu niteliktedir. Sosyal destek kişiye güven verir ve onlara değerli olduklarını hissettirir. 
-Yaşadığımız problemleri ailemize, arkadaşlarımıza anlatmak daha iyi hissetmeyi sağlayabilir. 
-Nefes egzersizleri yapmak, düzenli ve derin bir şekilde nefes alıp vermek hissettiğimiz stresi yönetmede yardımcı olabilir.
-Bize iyi gelen insanlarla konuşmak veya bize kendimizi iyi hissettirecek eylemlere yönelmek işe yarar olabilir.
-Bu süreçte yaşadığımız stres tepkilerinin normal tepkiler olduğunu kendimize hatırlatarak, kendimize karşı anlayışlı olmaya çalışmamız oldukça kıymetlidir. Netice olarak deprem gibi travmatik olaylar insanın olağan yaşamının dışındadır ve stres, anksiyete, korku, titreme, dona kalma, ağlama, her an tetikte olma gibi tepkilerin gösterilmesi psikolojimizin parçalarıdırlar. Önemli olan, çözüme sarılmaktır.
-Bunun yanı sıra TSSB, kişinin yaşam standartlarını ve yaşam içindeki işlevselliğini düşürebileceği için ilaç tedavisine ve psikoterapiye başvurmak oldukça önemlidir. 
-Psikoterapi ile çeşitli teknikler kullanılarak, kişinin TSSB durumunun ortadan kaldırılması amaçlanır. Örneğin ''alıştırma'' tekniğiyle kişinin korkulan durumla kademeli olarak yüzleşmesi ve alışmasına dair bilimsel çerçevede tedavi uygulanır. 


Travmaya dair yapılabilecek müdahaheler oldukça çeşitlidir çünkü travmanın boyutları oldukça büyük olabilir. Bu sebeple hem maddi hem manevi açıdan sunulan sosyal destek ilerlememizi sağlayacaktır.
 

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Radiye Mahabat Seyda

Merhaba, Ben Radiye Mahabat Seyda. Lisans eğitimimi İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde psikoloji alanında tamamladım. Akabinde ''Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi'', ''Mindfulness & Kabul ve Karar...