SOSYAL BECERİ ENGELİ: KAYGI

SOSYAL BECERİ ENGELİ: KAYGI

Sosyal beceriler kişilerarası iletişimi düzenleyen belirli sosyal ve kültürel normlardan etkilenen öğrenilmiş sosyal davranış ve stratejilerdir. Araştırmalar sosyal beceri ve benlik saygısı arasında pozitif ilişki olduğunu göstermektedir. Benlik saygısı “bireyin kendisi ile ilgili yaptığı, sonrada bunu alışkanlıkla benimsediği değerlendirmeleri” dir. Benlik saygısının yüksek olması kişinin psikolojik stres faktörlerinden korunmasına yardımcı olmaktadır. Benlik saygısı olumlu sosyal davranışlara ve ruh sağlığına katkıda bulunmaktadır. Benlik saygısı yüksek kişilerin zorluklarla baş etme gücü, iyimserliği, güvenirliği ve başarısı benlik saygısı düşük kişilere oranla daha yüksektir. Bu kişiler ayrıca başkalarına yardımcı olurlar, kendilerine güvenirler, yeni fikirlere açıktırlar, yaratıcı ve araştırmacıdırlar. Benlik saygısı düşük olan kişiler ise utangaçtırlar, sürekli başarısız olma kaygısı taşırlar, kendilerine ve başkalarına güvenmezler, kendilerine pek değer vermezler, pasiftirler, yakın ilişkilere girmekten kaçınırlar, kendilerinin diğer insanlardan daha aşağı olduğuna inanırlar. Yüksek benlik saygısına sahip kişiler kendilerini diğer insanlardan daha üstün gören kişiler değildir. Benlik saygısı yüksek olan kişiler, kendilerinin de toplumdaki diğer bireyler kadar değerli olduklarını bilir ve buna göre davranırlar. Benlik saygısı düşük olan bireyler ise kendilerine saygı duymazlar ve diğerleriyle yaptıkları karşılaştırmalarda onlardan daha aşağıda olduklarını düşünüp kendilerini daha az değerli görürler. Peki sosyal beceri ve benlik saygısının düşük olması kaygı bozukluğu ile alakalı mıdır ya da kaygı bozukluğu olan kişilerin benlik saygısı ve sosyal beceri düzeyi daha mı düşük olmaktadır?

Kaygı; sevinç, mutluluk, üzüntü gibi duygularımızdan bir tanesidir. Günlük hayatta baş etmek zorunda kalınan zorlayıcı durumlar kaygıya sebep olabilmektedir: Yoğun trafikte uzun süre kalma, işe geç kalma, yetişmesi gereken işleri zamanında yetiştirememe ya da sınavlara girme. Kaygı duymak da aynı diğer duyguları hissetmek gibi doğaldır. Ancak kaygı hoşluk veren değil, nahoşluk veren bir duygu olup, her an kötü bir şey olabileceğine dair düşüncelerle aniden ortaya çıkmakta ve genelde kişilerde sıkıntı yaratmaktadır. Kişi bu durumda oluşacak tehlikeyi engelleyemeyeceğini ve baş edemeyeceğini düşünür. Kaygı durumunda kişi sanki çok kötü bir şey olacakmış düşüncesine kapılır. Ancak bu kötü şeyin nedeni kişiler tarafından pek bilinmez. Kaygı, içsel bir tehlike ya da tehdit sonucunda verilen psikolojik bir tepkidir ve hafif bir gerginlikten panik seviyesine varacak derecede yaşanabilir. Kaygının bir bozukluk olarak tanımlanabilmesi için kişinin hayattaki işlevselliğini bozuyor olması, sürekli olması ve fiziksel belirtilerin (baş dönmesi, sersemlik, baygınlık hissi, mide bulantısı, kusma, kol ve bacak kaslarında kasılma gibi) ortaya çıkarması gerekmektedir. Bunun yanında kaygı bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkan mutsuzluk, tahammülsüzlük, sinirlilik kişilerin insanlarla olan ilişkilerini olumsuz etkileyecektir.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Mizgin Erel

Aktif danışan görmekteyim. Aile danışmanlığı, şema terapi, çift terapisi, oyun terapisi ve ergen terapisi uygulayıcı alanlarım. Mesleki etik ve değerlerime bağlı şekilde çalışmaya özen göstermekle b...