Travma, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından normal insan deneyiminin ötesinde seyreden olaylar olarak tanımlanmıştır. Bu olaylar doğal afetler, trafik kazası, yangın, tacize uğrama gibi durumlardır. Bir olayın travmatik olması için olayı yaşayan kimse tarafından fiziksel bütünlüğünü tehdit eder şekilde algılanması ve kişide dehşet, çaresizlik, korku gibi yoğun duygulara yol açması gerekmektedir. Kişinin beklemediği bir olaya sınırlarını zorlayan bir şekilde maruz kalması olan psikolojik travmada kişi, karşı konulamaz bir güç tarafından çaresiz bırakılır. Travmatik olay kişiye denetleme, bağlantı kurma ve anlamlandırma duyumlarını veren olağan baş etme sistemlerini felce uğratır.
Travmalar sıradan stres kaynaklarının dışında kalan, beklenmedik, olasılığı ve kontrol edilebilirliği düşük durumlar olduğu için, travmatik olaylar en şiddetli ve üst düzey stres kaynaklarını içerir.
Travma sonrası stres tepkileri üç ana grupta toplanır:
1-İstenmeden akla gelen düşünce ve görüntüler: Kişinin hatırlamayı isteyip istememesinden bağımsız olarak, travma sırasında olup bitenler hakkında aklına gelen anılardan oluşur. Genellikle akla travmatik olayların en acı ve sıkıntı verici bölümleri gelir.
2-Kaçınma: Kişinin travmatik olayla ilgili olan düşünceler, duygular, etkinlikler ve mekanlardan kaçınmasına işaret etmektedir. Kişi için olup bitenler o kadar acı vericidir ki kişi kendisine travmayı hatırlatabilecek her şeyden uzak durup olup biteni tümüyle unutmaya çalışmaktadır.
3-Fizyolojik uyarılmışlık: Travmatik olaylar insan bedeni ve zihni açısından korkunç bir şoktur ve aşırı bir fizyolojik uyarılmaya yol açabilir, bu aşırı uyarılma hızlı kalp atışı, avuç içlerinin terlemesi, konsantrasyon sorunları ve uyku güçlükleri gibi belirtiler ortaya çıkarabilir.
TSST çocuk ve ergenlerde de görülür. Bu tepkiler şu şekildedir:
0-2 yaş: Konuşamadıkları için duyguları açıklayamama. Daha çok ağlama, kucağa alınma ve dokunma ihtiyacı. İleriki yaşlarda oyunlarda hatıraların canlanması.
Okul öncesi ve anaokulu çağı: Bu yaşlardaki çocuklarda çaresizlik, güçsüzlük hissi ve kendilerini korumaktan aciz olduğu düşüncesi, güvensizlik ve terk edilme korkusu olabilir. Sürekli kendilerine bakılacağından ve bırakılmayacaklarından emin olmak isterler. Bu yaştakiler ölümün geri getirilemez olduğunu bilemezler, ölenlerin geri döndürülebileceğine inanırlar. Oyunlarında felaketin belli kısımlarını tekrar tekrar canlandırırlar.
7-11 yaş arasındakiler: Kaybın geri dönülmez olduğunun bilincindedirler. Ölümün detayları ile ilgilenirler ve onun hakkında devamlı konuşmak isterler. Okula konsantre olamazlar ve okul başarıları düşer. Düşünceleri daha olgunlaştığından felaketi daha iyi anlayabilirler. Bu da suçluluk, başarısızlık duygusu ve öfke ile sonuçlanabilir. Regresif (geri dönüş) davranışlar görülebilir. Uyku problemleri ortaya çıkabilir. Artan fiziksel şikayetlerde kaygı ve korkular da görülebilir.
11-14 yaş arasındakiler: Çocuk, korkularının yerinde olduğunu ve diğerlerinin de aynı şeyleri hissettiğini bilmek isterler. Uyku bozuklukları, iştahsızlık, kurallara karşı gelme, sorumluluklarını yerine getirmeyi reddetme, okulda uyum problemleri, fiziksel problemler (baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı, sivilcelenme gibi), yalnız kalma isteği, sosyal aktivitelerden uzaklaşma görülebilir. Verilen tepkiler gerilimi, endişeyi ve olası suçluluk duygularını azaltmaya yönelik olmalıdır.
14-18 yaş arasındakiler: Ergenlerin faaliyetlerinin ya da ilgilerinin büyük kısmı kendi yaş grubundaki akranları üzerine odaklanmıştır. Yaşıtlarıyla olan grup faaliyetlerinin kesintiye uğraması ve topluluk hayatı içinde yetişkinlerin sahip olduğu sorumluluklara sahip olamama karşısında özellikle üzülürler. Uyku bozuklukları, iştahsızlık, fiziksel problemler (baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı, sivilcelenme gibi), aşırı kuruntu, uyuşukluk, konsantrasyonda bozulma, intihara meyilli düşünceler, suçluluk duyguları, başkalarını, kurumları, sistemi suçlama eğilimi, yoğun öfke duygusu, sorumluluklarını yerine getirmeyi reddetme, okulda uyum problemleri, görülebilir.
Sizin veya çocuğunuzun yukarıdaki TSST belirtilerinden gösterdiğini düşünüyorsanız travma tedavisi için kısa sürede bir uzmana başvurmanızı öneririm!
Psikolog Kadriye Sinem Çetintürk Kurşunlu
@aristopsikoloji

TRAVMA SONRASI STRES TEPKİLERİ (TSST)
- 756