Zaman zaman hayatımızın belli alanlarında (Bu bir iş, bir eğitim, bir ilişki vb. olabilir) kendimizi yetersiz hissederiz.
Yetersizlik hissini yaşadığımız alana bağlı olarak şekillenebilmekle birlikte, yetersizlik hissi yaşadığımız durumlara şu iki noktadan bakmak çözüme ulaşmamıza yardımcı olabilir:
1. Kendimizi yetersiz hissettiğimiz alanın sınırını çizmek.
Örneğin bir ilişkide kendimizi yetersiz hissediyorsak, bu hayatımızdaki diğer kişilerle olan ilişkilerimize yönelik bir genellemeye gitmemelidir. "Kimseyle iyi anlaşamıyorum, çevremdekilerin istediği gibi biri değilim vb." Bu tür düşünceler işin içinden çıkılmaz bir hale getirmenin yanında durumu gerçekçi bir şekilde değerlendirmemize engel olur. Burada problem alanını sınırlandırmak, yetersiz hissettiğimiz durumu daha net görmemize ve daha kolay çözüm üretmemize yardımcı olabilir.
2. Bireysel ve çevresel koşullarımızı yeniden gözden geçirmek ve "neler yapılabilir" bu koşullar göz önünde bulundurularak çözümler üretmek.
Bu maddeyi bir benzetme yaparak açıklamak uygun olur. Arabası olan insanlar düzenli olarak arabalarının bakımını ve muayenesini yapmak zorundadır. Aksi takdirde bir süre sonra arabalarının performansı düşecektir. Aynı bu durum gibi yetersizlik hissi yaşadığımızda durumu nasıl düzeltebileceğimizi kıyaslama, genelleme yapmadan ve mükemmelliyetçilik standartlarına kaçmadan çözüm üreteceğimiz 'bakım zamanları' oluşturabiliriz.
Şunu da unutmamalıyız ki; elimizden geleni yaptığımızı bilmek, yetersiz hissettiğimiz durumların istemediğimiz şekilde devam etmesi dahilinde veya sonuçlanmasında bile kendimize olan inancımızı ve bir şeyleri daha iyi hale getirebilmek için gösterdiğimiz cesareti zedelemez. Çünkü yapılması gerekenleri yaptığımız takdirde kontrol edemediklerimizin sorumluluğu bize ait değildir.