BAĞIMLI MIYIZ BAĞLI MIYIZ ?

BAĞIMLI MIYIZ BAĞLI MIYIZ ?

BAĞIMLI MIYIZ  BAĞLI MIYIZ ?

        Hemen hemen hepimiz hayatımızda bir şeylere karşı daha bağlıyız veya bağımlıyızdır. Bağlı olmak ve bağımlı olmak iki farklı kavramdır. Bağlılık sağlıklı bir süreçtir. Bağlanmaya ihtiyaç duyarız ve sevdiklerimizle, arkadaşlarımızla , ailemizle yakın olmak bağ kurmak isteriz. Onlara güveniriz, konuşmaktan zevk alırız ; onları artıları ve eksileriyle kabul ederiz. Zaman zaman sorunlar yaşasak da tekrar ilişki kurmaya çalışır devam ederiz. Hayatımızdan çıkıp gitseler ve çok üzülsek de yavaş yavaş tekrar akışına dönüp devam ederiz.  Onları olmayan kalıplara koyup olağanüstü özellikler yüklemeyiz. Bağlılık insanı geliştirir, hayatı öğretir, empati yapmayı öğretir.

      Bağımlılık ise sağlıksız bir süreçtir. Neye bağımlı isek o olmadan yaşayamayacağımızı düşünürüz. Her şeyimizi ona bağlamış, onsuz bir hayat düşünmek mümkün olmaz. Onsuzluğun hayali bile çok korku vericidir. Bazen eşimize, çocuğumuza bağımlılık geliştirir onsuz yapamayacağımızı düşünürüz. Tüm ümitlerimizi ona bağlarız. Bunları ona da sık sık söyleriz hatta onun da aynı şekilde bağlanmasını sağlarız. Bu tür ilişkiler ‘’karşılıklı bağımlılık’’tır. Bazen anne çocuk arasında olur bu. Çocuk büyüyüp evlenmek istediğinde anneden kopmak istemez, duygusal olarak anneden kopmadığı için başkasını sevmekte zorlanır. Kendi ayakları üzerinde durmakta güçlük çeker. Onun için en güvenli yer annesinin yanıdır. Gereğinden fazla , aşırı boyutlarda verilen şefkat hiç büyümeyen ,bağımlı bireyler oluşturur.

    Kişilere bağımlı olduğumuz gibi bazı maddelere karşı da bağımlılık geliştiriyoruz. Televizyon, Telefon, İnternet, Yemek, Alışveriş, Sigara, AlkoL ve Madde bağımlılığı bunlardandır. Özellikle Alkol ve madde boyutu her geçen gün ülkemizde hızla artmakta ve  artık köylere , 9 yaş çocuklara kadar yaygınlaşmış durumdadır.  Bu konuda hepimizin farkındalık kazanması çok önemlidir. Bağımlılık süreci geliştikten sonra hayatlarımıza yön veren, yöneten bağımlı olduğumuz nesne oluyor. Onun kontrolünde hareket edebiliyor hale geliyoruz ayağımızdan zincirlenmiş misali.

İnsanoğlu geçmişten bu yana daha enerjik olmak, verimli çalışmak, daha iyi hissetmek gibi nedenlerden dolayı Hint Keneviri, Koko yaprağı gibi bitkileri kullanagelmiştir. Bu tür maddelerin , türevleri ve sentetik olarak üretilenlerin kullanılması beyinde haz merkezimiz olan limbik sistemi uyarır. Beynimizdeki bir nörotransmitter olan dopamin seviyelerinin aşırı düzeyde artmasına neden olur. Kişi her seferinde o hazza ulaşmak için daha çok daha çok kullanmaya başlar. Bu süreç kısa sürede bağımlılığın oluşmasına yol açar. Özellikle kimyasal ürünler kullanan kişide psikoz, somatik rahatsızlıklar, vücutta yaraların oluşması ve ölüme kadar gidebilen bir tablo oluşturur.

 Bırakılmak istendiğinde veya ara verildiğinde yoksunluk semptomlarının yaşanmasına sebep olur. Bu durum da bağımlılığın oluştuğu maddeyi bırakmakta güçlüklere yol açar. Yoksunluk semptomlarının şiddetini kullanılan madde türü ve kullanılan süre zarfı belirler. Bu aşamada ;öfke patlamaları, çevreye zarar verme, kendine zarar verme  ve intihar girişimleri görülebilmektedir.

En azından bizler bunun farkında olarak önleyici çalışmalarla durumun daha kötüye gitmesine engel olabiliriz.

BAĞIMLI OLMA ÖZGÜR OL…

 

Psk.Ceylan Kunduracı Öner

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Ceylan Kunduracı Öner

Çukurova Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunudur. Üsküdar üniversitesi yüksek lisansına devam etmektedir.Anaokulu, özel eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşlarında çalışmıştır. İstanbul da 1 yıl ...