Düşüncelerimizi Değiştirmede Bilinmeyen Bir Güç : Çoğunluk

Düşüncelerimizi Değiştirmede Bilinmeyen Bir Güç : Çoğunluk

İş, okul, kurs, arkadaş buluşması veya bir topluluğun olduğu herhangi bir ortamdasınız. Size bir soru yöneltiliyor ve cevabınızın doğru olduğunu düşünüyorsunuz fakat çoğunluk sizinle aynı fikirde değil. Böyle bir durumda ne yaparsınız? Acaba çoğunluk, mantığınıza ters düşse bile sizi kendi cevabınızı söylemekten alıkoyup, diğer cevabı söylemeye itecek kadar güçlü olabilir mi?


Bu konuda sosyal psikolojinin oldukça önemli olan deneylerinden bir tanesini yapan sosyal psikolog Solomon Asch, içlerinde durumdan haberi olmayan bir tane deneğin bulunduğu gruplar üzerinde araştırmalar yapmaya başlar. Grupta bulunan diğer katılımcılar ise araştırmayı yapan kişinin yakın çalışma arkadaşlarıdır. Bir masaya oturmuş olan katılımcılara 2 kart gösterilir. Bu kartlardan birinde orta uzunlukta bir çubuk çizilidir ; diğerinde ise kısa, orta ve uzun boyutlarda olan üç farklı çubuk çizilidir. Soru basittir : Hangi iki çubuk birbiriyle aynı uzunluktadır? Cevap elbette farklı iki kartta bulunan orta uzunluktaki iki çizginin aynı boyutta olduğudur. Araştırmanın asıl noktası ise burasıdır çünkü denekler dışında araştırmanın parçası olan diğer katılımcılar bilerek yanlış cevap verirler. Peki denekler, cevabın ne olduğu bariz olduğu halde ne cevap vereceklerdi?


Sonuçlar oldukça çarpıcıydı çünkü cevabın ne olduğu ortada olsa bile  denekler ''gruba uyma davranışı'' göstermişlerdi  ve diğer katılımcılarla birlikte onların söyledikleri yanlış cevabı vermişlerdi. Peki çoğunluğa uyma etkisi neden bu kadar güçlüdür?


Denek, grupla görüş ayrılığıına düşerse diğerlerinin onun hakkında varacakları yargıya odaklanır. Deneğe göre diğerleri onun yetersiz, bilgisiz, analiz becerisi düşük olduğunu düşüneceklerdir. Hatta denek, gruba karşı ikinci muhalif görüş eğiliminde bulunursa bunun gruba karşı bir meydan okuma olduğunu bile düşünecektir. Bu da kişiyi ''Benim hakkımda ne düşünecekler? Onlar hakkında ne düşündüğümü düşünecekler?'' endişesine ve korkusuna itecektir. Bu sebeple denek, diğerleriyle görüş ayrılığına düşmemek için çoğunluğa uymaya dair bir baskı hissedecektir. Neticesinde de yanlış olan cevabı verecektir. Asch'in çalışmasıyla ilgili bir diğer nokta da, eğer ki grupta denekle birlikte katılımcılardan sadece biri bile farklı bir görüş sunarsa bunun, deneğin uyma eğilimini bırakıp kendi düşüncesini söylemeye ittiğine işaret etmektedir. Yani grupta bir kişi olsa dahi farklı bir görüş sunmuşsa, denekler kendi fikirlerini söylemişlerdir. Denekle birlikte farklı görüşünün olduğunu söyleyen kişinin fikirleri birbiriyle aynı olmasa bile bu durum çoğunluk etkisini azaltmaktadır. Örneğin uyma davranışı oranı %32'den %6'ya düşmüştür. 


Asch'  bu deneyi elbetta yaşamımızın birçok alanına uyarlanabilir. İnsanların bir topluluk ortamında çoğunluğa uymaları oldukça muhtemeldir. Hatta birçoğumuz günlük yaşantımızda bunu deneyimleyebiliriz. Örneğin iş yerinde diğer çalışma arkadaşlarımızla aynı fikirde olmasak bile kendi fikrimizi patronumuzla paylaşmayıp, gruba uyma davranışı gösterebiliriz. Eğer muhalif bir görüş belirtirsek, başkalarının bizim hakkımızda ne düşüneceğine dair, gruptan dışlanacağımıza dair endişeye kapılabiliriz ve hatta sonrasında kendi fikrimizin o kadar da iyi olmadığına inanabilir, çoğunluğa uyum sağlayabiliriz. Diğer taraftan ise tüm bu anlatılan  bilgilere  sahip olarak, çoğunluğa uyma davranışı göstermemeyi de tercih edebiliriz. Netice olarak insan psikolojisi birçok eğilime sahiptir ve devreye giren en ufak bir parametre tüm işleyişi değiştirebilir.

 

Kaynak :

Atkinson ve Hilgard (2015). Psikolojiye Giriş (Çev. Öznur Öncül - Deniz Ferhatoğlu). Ankara : Arkadaş Yayınevi

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

Radiye Mahabat Seyda

Merhaba, Ben Radiye Mahabat Seyda. Lisans eğitimimi İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde psikoloji alanında tamamladım. Akabinde ''Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi'', ''Mindfulness & Kabul ve Karar...