Psikolog, insan davranışlarına, düşüncelerine dair teoriler üreten bir ruh sağlığı çalışanıdır diyebiliriz. Bununla bağlantılı olarak psikologlar, sahip oldukları entelektüel beceriler ile psikoterapi aracılığıyla size ve sahip olduğunuz psikolojik rahatsızlıklar konusunda yardımcı olabilirler. Elbette bu süreç tek başına psikoterapist ile ilerlemez. Değişimin gerçekleşmesi için hem danışanın hem psikoterapistin bu süreçte beraber yol almaları gerekir.
Peki ne zaman ve niçin psikologa gitmemiz gerektiğini biliyor muyuz?
Yaşam içerisinde hem bedenen hem ruhen birçok farklı rahatsızlığa veya hastalığa yakalanabiliriz. Netice itibariyle insan vücudu yaşam boyu kusursuz işleme özelliğine sahip değildir. Fiziksel bir rahatsızlığa yakalandığınızı düşünün. Grip olabilir, migren olabilir, parmağınızın kırılması olabilir… Böyle bir durumda yapılacak şey nedir? Elbette rahatsızlığımızla ilgili bölümün doktoruna gitmektir. Peki neden doktora gitmek isteriz? Çünkü bu rahatsızlık ile yaşayamayacağımızı ve hayatımızı sekteye uğratacağını biliriz ve iyileşmek isteriz.
Aynı şekilde yaşam içerisinde fiziksel rahatsızlıklara sahip olabileceğimiz gibi psikolojik rahatsızlıklara da sahip olabiliriz.
Depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, kişilik bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, fobiler gibi psikolojik rahatsızlıklar için psikoloğa başvurulabilir. Diğer taraftan, psikoterapiye başvurulması için bir psikolojik rahatsızlığa sahip olmak şart değildir. Yaşam içerisinde kendimizi depresif hissettiğimiz, insanlarla ilişkilerimizde problemler yaşadığımız, mobbing ile karşılaştığımız, herhangi bir yakınımızın kaybı ve buna bağlı olarak yas süreci, kendimizi çıkmazdaymış gibi hissettiğimiz dönemler için, ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz için veya sadece istediğiniz için de başvurabilirsiniz. Bu “sadece isteme” durumunu, vücudunuz için check-up yaptırmak gibi düşünebilirsiniz. Check-up vücudunuzun ne durumda olduğunu size gösterecektir ve vücudunuzun neye ihtiyacının olup olmadığını size söyleyecektir.
Yaşadığımız olayları ve bizi rahatsız ediyorlarsa arkadaşlarımıza veya ailemize anlatmak bir seçenektir fakat bir noktadan sonra içinizdekilerin bir profesyonel tarafından dinlenmesi gerektiğini de hissedebilirsiniz. Aileniz veya arkadaşlarınız sizi elbette dinleyebilirler fakat içinde bulunduğunuz durum sizi giderek bunaltıyorsa, bu noktadan sonra aileniz veya arkadaşlarınızın sizi dinlemeleri veya sizinle konuşmaları yeterli gelmeyebilir. Yani psikolojiniz daha fazlasını isteyebilir. Bu sebeple bu tarz durumlarda psikoloğa gitmek, bir profesyonel tarafından objektif bir şekilde dinlenilmek, objektif bir şekilde yol almak hayatınız ve sizin için doğru ve işlevsel bir karar olabilir. Örneğin grip olduğunuzu düşünelim. Grip olduğunuzu arkadaşlarınıza ve ailenize söylüyorsunuz. Onlar da kendilerince size yardım etmeye çalışıyorlar, bitki çayları öneriyorlar veya daha farklı birçok yöntemle size geliyorlar. Böyle bir durumda gribiniz geçmeyebilir, ilerleyebilir ve bu durumu hala çevrenize anlatıp çözüm bulmaya çalışmak da işe yaramayabilir. İşte bu noktada artık doktora gidip, ilacınızı almanız ve akabinde iyileşmeniz kuvvetle muhtemel olacaktır. Bu sebeple psikolojik açıdan iyi oluşunuz için psikoloğa başvurmak pek tabii doğru olacaktır.
Psikologa, gitmeye ihtiyaç duyduğunuz her an gidebilirsiniz. Kendinize hem bedenen hem ruhen iyi bakmanız dileğiyle.
